34. American Hospital The Bodrum Cup 17 Ekimde Start Alacak.

Bodrum’un en köklü etkinliklerin biri olan The Bodrum Cup American Hospital ana sponsorluğunda 17-22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. 33 yıldır olduğu gibi bu kez de Bodrum’dan açılacak olan yelkenler Çökertme – Kissebükü ve Gümüşlük maviliğinde süzülecek. U yıl 34.sü gerçekleşecek yarışlar 17 Ekimde Bodrum-Bodrum arası hazırlık yarışlarıyla başlayacak. 22 Ekim’de Aganlar Tersanesinde gerçekleşecek Athena Konseri ile sona erecek.

17 Ekim Pazartesi Bodrum – Bodrum Hazırlık Yarışları
18 Ekim Salı Metro Bodrum – Çökertme Etabı
19 Ekim Çarşamba Opet Çökertme – Kissebükü Etabı
20 Ekim Perşembe By The Sea Kissebükü – Gümüşlük Etabı
21 Ekim Cuma Çağdaş Holding Gümüşlük – Bodrum Etabı
22 Ekim Cumartesi Anadolu Sigorta Bodrum – Bodrum Etabı | Ödül Töreni ve Final Konseri

ra Bodrum Yelken Kulübü’nün hayata geçirdiği, deniz meraklılarına ve profesyonel yat mürettebatına yelkenciliği öğretip benimsetmek üzere 1989 yılında başlattığı bir organizasyondur. Kesintisiz olarak, denize gönül veren kişilerin desteği ile günümüze kadar gelebilmiştir. Yelkenciliğin tanınmasında ve sevilmesinde büyük katkı sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir.

Genç neslin yelken sporu ile tanışmasını sağlayan The Bodrum Cup, koyların ve denizlerin korunmasında farkındalık yaratan birçok projeye imza atmaktadır. Aynı zamanda bölgedeki yat üretim teknolojisini de dünyayla entegre hale getirmiş bir Ar-Ge mutfağı görevi görmektedir. The Bodrum Cup için ustaların ve mühendislerin yeni ürettikleri yatların performanslarını gösterme olanağı bulabildiği, deniz üstünde yüzen bir boatshow demek mümkündür.

The Bodrum Cup, yatların konuklarıyla birlikte yarışabildikleri dünyadaki ender regattalardan birisidir. Bu özelliği onu çok ayrıcalıklı kılmaktadır. Bu sayede denizi seven ancak hayatında daha önce hiç yelken sporu yapmamış kişiler de bu heyecanı birebir deneyimleme fırsatı bulabilmektedirler. Yıllar içerisinde komşu Yunan adalarının programa katılımı ile renklenen The Bodrum Cup, iki yaka halkının yakınlaşmasına bu vesile ile katkı sağlamaktadır.

Heyecan dolu yarışların yanı sıra katılımcılar hem karada hem de denizde pek çok eğlenceli programlarla buluşuyor. Konserlerin yanı sıra, Mavi Yolculuk Mutfağı Yemek Yarışması gibi etkinliklerle keyifli bir festival ortamı yaratılıyor. The Bodrum Cup’ta ayrıca aynı tutkuyu ve heyecanı paylaşanların kalıcı dostluklarının da ilk adımları atılıyor. Böylece organizasyon; adrenalin, coşku, sevgi ve arkadaşlığın festivaline dönüşüyor.

“Deli Deryalı Bir Dahi” Yücel Köyağasıoğlu Sergisi

Deli Deryalı Bir Dâhi “Yücel Köyağasıoğlu” sergisi 11 Ekim ile 31 Ekim tarihleri arasında Bodrum’da 6  ayrı mekandaki sergiler ve etkinliklerle gerçekleştirilecek. Retrospektif yani tüm bir yaşamı kapsayan bütünsel sergi tarzındaki sergilemelerin yanında okul gemisi gezisi ve bir film gösterimi de etkinlikler arasında yer alıyor.

Sergi, kitap/kataloğundan, Mehmet Uyargil’in yapımcılığını üstlendiği belgesel filme, Köyağasıoğlu’nun sanat eserlerinden yaşam öyküsüne ve Bodrum’a katkılarına kadar genişleyen bir perspektife sahip.
Çeşitli mekanlardaki sergilemelerde Yücel Köyağasıoğlu’nun ahşap tekneler ve mekanik üzerine titizliğiyle yaptığı çalışmalar, elleriyle yaptığı makine ve aparatlar, plastik sanatlara yoğun ilgisiyle yaptığı resimler, çizimler, çektiği fotoğraflar, uzmanlığını sunduğu tekne tasarımları ve tekne modelleri yer alıyor.

 

 

Çeşitlilik gösteren sergi malzemelerinin  denizle birebir ilişkili altı ayrı mekanda kronolojik olarak bir bütünlük oluşturmasına özen gösterilmiş. Aynı güzergahta yine denizle ilişkili, biri STS Bodrum Okul Gemisi olmak üzere altı mekan kullanılması da sergiye özel bir nitelik kazandırıyor.

6 ayrı mekanda gerçekleşecek sergi ve etkinlikler

(Sırayla gezilmesi serginin bütünlüğünü sağlıyor)
1-Artemisia Sanat Galerisi:
Çocukluk Gençlik,
2-Mousolos Sanat galerisi
İstanbul’dan Bodrum’a
3-Bodrum Belediye Meydanı
The Bodrum Cup Yarış Köyü
4-STS Bodrum Okul Gemisi
Okul Gemisi Ziyareti
5-Haluk Elbe Sanat Galerisi
Stocholm’de Bir Meydan
Fotoğraf Sergisi
6-Aya Nikola Kilisesi
Belgesel Film Gösterimi
Mehmet Uyargil

Serginin 5.ayağı olan Bodrum Kalesi Haluk Elbe Galerisi’ndeki Stockholm’de Bir Meydan fotoğraf sergisinde
Yücel Köyağasıoğlunun 1967-1974 yılları arasında Stokholm’de Contax, Pentax ve Hasselblad fotoğraf
makineleri ile çektiği ve 18X24 cm fotoğraf kağıdına, kendi karanlık odasında bastığı 61 Adet siyah beyaz-beyaz
fotoğraf sergileniyor. Günümüzde neredeyse terkedilen bu metodla basılmış fotoğraflar ilginizi çekecektir.

Yücel Köyağasıoğlu Kimdir?

1936 yılında Arnavutköy’de doğan Kötağasıoğlu’nun çocukluğu ve gençliği zamanın en ünlü yelkencilerinden dayısı Nedim Özgen’in yanında, teknelerde ve tersanelerde geçti. İlk ve orta öğrenimini Galatasaray, liseyi ise Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamladı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına bir yelkenli modeli ile girip kazandı. İsveç’te mimar olarak çalıştı. Yurda döndüğünde, İstanbul’da kendi mobilya atölyesini kurdu. 1982’de oğlu ile birlikte 30 feet’lik bir “sloop”un kalıplarını hazırlamaya başladı. Bu teknelerden 7 adet imal ederek, Türkiye’de ilk seri CTP yani Cam Elyaf tekne yapımının öncülerinden oldu. 1984 yılında, Camper & Nicholson firmasının dünyaca ünlü 1898 yapımı 33 metre boyunda bir ketch olan “Black Swan” yatının 2 yıl sürecek olan restorasyonuna başladı. 1986’da atölyesini Bodrum’a taşıyıp, boyları 22 ila 35 metre arasında değişen, planları da kendisine ait olan çeşitli klasik tipte yelkenli ve motorlu yatlar imal etti. Türkiye’yi uluslararası birçok yarışta başarılarıyla temsil eden Bodrum ve Türkiye’nin tek eğitim gemisi olan STS Bodrum Okul Gemisi’nin mimarıdır. Muğla Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nde Denizcilik Kültürü üzerine eğitim vermektedir.

Yücel Köyağasıoğlu Sergisinin Bodrum Cup Festivaline paralel olarak yapılması, belgesel filmin Bodrum Cup sırasında çeştli mekanlarda gösterilecek olması “Deli Deryalı bir Dahi” tanımına da çok yakışıyor.

Süngercilik Müzesi Açılıyor

Bodrum’da bir zamanların en önemli mesleği
süngercilik sonunda bir müzeye kavuşuyor
Süngercilik Müzesi Açılıyor

 

 

Bodrum’un turizm öncesi en önemli mesleklerinden biri olan Süngercilik unutulmasına ramak kala Bodrum Belediyesinin girişimleriyle açılacak Bodrum Süngercilik Müzesi ile gelecek kuşaklara aktarılıyor.

 

 

Bodrum’un geçmişinde süngerciliğin, bu dünyanın en zor işlerinden biri olan süngerciliğin çok önemli bir yeri vardı.
Denizin onlarca metre altına yetersiz alet edavatla, yeterli bilgi ve donanım olmadan ölüm ve sakat kalma risklerine karşı salt ekmek parası için dalan ve diplerden çıkardıkları süngerleri satarak geçimlerini sağlayan o zamanın gençleri teker teker aramızdan ayrılırken “Bodrum Süngercilik Müzesi” bir nevi saygı duruşu bu kahraman süngerciler için…

 

 

Son derece riskli bir meslek olan Süngercilik, zamanla gözden düşmüş ve bı-u mesleğe ilgi azalmış. Geçtiğimiz yıl 101 yaşında hayatını kaybeden Bodrum’un ilk süngercilerinden Mehmet İmbat Derin Mavi dergisinde ki bir söyleşisinde “Mehmet amca, “süngerle geçinebiliyor musun” sorusuna dertli cevaplar vermişti. “Onu bir ben biliyorum, bir de Allah biliyor. Yetmiyordu. Yalnız süngercilik yapmıyorduk. Yazın süngercilik, kışın da vapurlarda, bilmem nerelerde, kayıklarda, seferlerde mandalina, karpuz taşıyorduk. Yunan adalarına gidiyorduk. Böyle geçiniyorduk. Süngercilik fevkalade para değildi o zamanlar ama geçim sağlıyordu. Bodrum’da çoğunluğun geçim parasıydı.”

 

 

Bodrum’da süngercilik yapan bir başka isim ise şu anda Bodrum Süngercilik Müzesi’nin açılmasına önayak olan ve baş sponsor olarak işin içine giren Mustafa Cem… Mustafa Cem’de süngercilik yaptığı 60’lı yılların sonlarında, Bodrum’dan ayrılmış, İstanbulda süngercilik yapmaya devam etmiş ama “ Süngercilik kadar meşakkatli bir iş yok” diyor kendisi de. İşadamı Mustafa Cem geçtiğimiz ay Bodrum Belediyesi tarafından hazırlanan BodrumSüngercilik Müzesi” için spondorluk imzasını atarak bir yerde hayatının büyük bir bölümünde iş olarak yaptığı süngerciliğin anılmasına katkı koymuş oldu. “Biz sünger avcılarının ve ailelerimizin anlatacağı birçok hikâye var. O kadar çok ki binlerce sayfa. İleriki zamanlarda müzemizin yapacağı etkinliklerde bu hikayeleri sizinle paylaşma fırsatı bulacağımızı umuyorum.”

Bodrum Kalesi Batı Hendeğinde Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar yanında çok sayıda sivil kuruluş ve resmi temsilciler katıldı.

 

 

Eski süngercilern aileleri, yakınları ve hayatta olan süngercilerden Mehmet Bayar ve MehmetBaş (Aksona Mehmet) katıldı. Aksona Mehmet tüm süngerciler adına “15 yaşında küçük bir çocukken 1968 yılında buraya geldim. İskelede sünger avcılığına başladım. İyi ki bu muhteşem deniz kültürü içinde hamurum yoğrulmuş. O gün bugündür 58 yıldır bu iskeledeyim. Sünger kültürünü gelecek nesillere aktarmayı omzumda borç biliyorum.” diyerek yaptığı konuşmadan sonra, sualtı belgesel yapımcısı ve sualtı biyoloğu Dr. Mert Gökalp’in Bodrumlu sünger avcılarının zor hayatlarına ve sünger avcılığı esnasında yaşanan tehlikeli anlara bir kurgu hikâye üzerinden odaklanan ödüllü kısa film IRME’nin gösterimi gerçekleşti.

Programın devamında ise Sanatçı Özgür Kıyat, süngerci Aksona Mehmet (Mehmet Baş) için bestelediği “Aksona Zeybeği” türküsünü seslendirdi.

 

 

Grup Horokos’un vurgun yiyen süngercileri konu alan Kalimnos adasının geleneksel dansı Mihanikos halk dansı gösterisi sonrasında program, Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Zehra Denizaslanı’nın anlatımıyla geleneksel denizci yemeklerinin sunumu ve tadım etkinliği ile son buldu.

 

 

Cumhuriyet caddesinde halen belediye tarafından Artemissia Sergi Salonu” olarak kullanılan bina ile yine belediyeye ait olan yanındaki binanın birleştirilmesiyle yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda hizmet verecek olan Bodrum Süngercilik Müzesi açılışını özellikle süngere gönül vermiş Bodrumlu eski denizciler heyecanla bekliyorlar. Komşu Yunan adası Kalymnos’ta bulunan Sünger Müzesi ile yarışacak nitelikte olması beklenen Bodrum Sngercilik Müzesi Türkiyeninbu konudaki ilk müzesi olacak.

Halikarnas Balıkçısı’na Çardak Altı Kahvesi’nden Selamlar

Bodrum’a “Cevat Şakir” olarak sürgüne gelen, Bodrum’da yaptığı çalışmalarla, yazdığı kitaplarla, çevresine dokunuşlarıyla bu dünyadan Halikarnas Balıkçısı olarak göçen Bodrum aşığı yazar, çizer, doğa adamı, balıkçı Cevat Şakir Kabaağaçlı her yıl olduğu gibi 49. ölüm yıl dönümünde de Bodrum’da sevgi ve saygıyla anılıyor.

 

 

49 yıl önce aramızdan 13 Ekim günü ayrılan Halikarnas Balıkçısı bu yıl Bodrum Deniz Müzesi’nde gerçekleşecek etkinliklerle anılacak.

Bilgi Yayınevi ve Bodrum Deniz Müzesi iş birliğinde gerçekleşecek programda sunumlar, sergi, çocuk atölyeleri, kent turu ve programa özel basılan Halikarnas Balıkçısı’na ait mini kitap hediyesinin dağıtımı yer alıyor.

Balıkçı’nın eski Bodrum’una gönderme yapılarak, kent sakinleriyle, balıkçılarla, süngercilerle vakit geçirdiği bir çardak altı kahvesi müzede canlandırılacak.

 

 

“Balıkçı’nın Çardak Altı Kahvesinde”

Her sene ölüm yıl dönümü olan 13 Ekim ve doğum yıl dönümü olan 17 Nisan ve bağlı günlerde farklı içeriklerle oluşturulan programlarla anılan Halikarnas Balıkçısı’nın 49. ölüm yıl dönümü etkinliklerinin teması “Balıkçı’nın Çardak Altı Kahvesinde” olarak belirlendi.

Bodrum Deniz Müzesi ve Bilgi Yayınevi iş birliğinde organize edilen program dâhilinde 13 ve 14 Ekim 2022 tarihlerinde, iki gün boyunca Bodrum Deniz Müzesi’nde gerçekleşecek etkinliklerle Halikarnas Balıkçısı anılacak.

İki günlük program boyunca yapılacak sunumlar ve öğrenci atölyeleri bu alanda gerçekleşecek; Balıkçı’nın mütevazı yaşam tarzı, mekânsal anlatımla buluşacak.

Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla ve Etrim Halı’nın katkı ve destekleriyle kurulacak sahnede yapılacak sunumlar ve çocuk atölyelerinde katılımcıların kendilerini eski Bodrum’da bir çardak altı kahvesinde hissetmeleri sağlanacak.

Anma programı, 13 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de Halikarnas Balıkçısı’nın anıt mezarı bulunan Gönültepe’de, Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edilen anma töreniyle başlayacak. Bodrum Deniz Müzesi programı aynı gün “Halikarnas Balıkçısı Gibi Çiziyorum” çocuk atölyeleri ve “Arşipel’in Sesi: Halikarnas Balıkçısı’nın Mirası ve Uygarlık Eleştirisi” sunumu ile devam edecek.

“Halikarnas Balıkçısı Gibi
Çiziyorum” Çocuk Atölyesi

Müze okul gezileri, resim yarışması, hafta sonu atölyeleri ve Halikarnas Balıkçısı Okuma Günleri gibi öğrenci programlarına takviminde yer veren Bodrum Deniz Müzesi ve öğrencilere yaptığı katkılarıyla bilinen Volkan Boya, Halikarnas Balıkçısı’nı çardak altında çocuklar ve sanatla buluşturacak.

 

Halikarnas Balıkçısı’nın çizim tekniklerinden biri olan mumlanmış kağıt üzerine mürekkep kazıma tekniğinin tanıtılacağı ve Balıkçı’nın bu teknikle çalıştığı resimlemelerinden seçilen eserlerin sanat tarihi uzmanı eşliğinde yorumlanacağı atölyede çocuklar tarafından aynı teknikler uygulanacak. 13 Ekim Perşembe günü saat 11.00 ve 17.30’da Volkan Boya sponsorluğunda gerçekleşecek atölyelerin maksimum 15 kişilik kontenjanı bulunuyor. Yaklaşık bir buçuk saat sürecek atölyeye 0530 232 14 83 numarasından ön kayıt için başvuru yapılması gerekiyor.

“Arşipel’in Sesi: Halikarnas Balıkçısı’nın Mirası ve Uygarlık Eleştirisi”

13 Ekim Perşembe günü saat 14.00’de Arkeolog-Antropolog-Deniz Tarihi Araştırmacısı Timuçin Binder’in gerçekleştireceği sunumunda, Halikarnas Balıkçısı’nın kitaplarındaki deniz ve doğa içeriğine, Mavi Anadoluculuk tezine, Mavi Anadoluculuk akımındaki uygarlık eleştirisine dikkat çekilecek ve modern uygarlığın bugün geldiği nokta, özellikle içinde olduğumuz ekolojik kriz bağlamında değerlendirilecek. Halikarnas Balıkçısı’nın mirasının içinde barındırdığı hâlâ güncel olan düşünceler ve öneriler aktarılacak. Balıkçı’nın mirası günümüz sorunları açısından tekrar tartışmaya açılacak.

Programın ikinci ve son gününde “Halikarnas Balıkçısı’nın Botanik Mirasının Kentteki İzleri” kent turu ve “Balıkçı’nın Mitoloji Bilgisi Üzerinden Değerler Eğitimi”, “Bir Sözlü Tarih Çalışması Örneği: ‘Halikarnas Balıkçısı Sözlü Tarih Projesi’ Nasıl Yürütüldü” sunumları gerçekleşecek.

 

 

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları

Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022
Sayısında yayınlanmıştır.

Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ

 

 

Seksenli yıllarda ben çocukken Türkkuyusu mahallesinde otururduk. Tarihi Türkkuyusu Camii’nin yanında bir çocuk parkı vardı ve bütün mahalle çocukları günlerimizi o parkta geçirirdik. Parkın hemen yanında, o zamanlar ne olduğunu bilmediğim, beyaz kubbeli bir yapı vardı. Kubbeli olduğu için onu caminin bir parçası sandığım zamanlar olmuştu çocuk aklımla. En keyifli oyunumuz o sarnıcın tepesine tırmanmaktı. Tabi koca kubbeye tırmanmak kolay değildi ve genelde tepesine çıkmayı başaramaz, geri aşağı kayardık.

Bizim için adeta çocuk parkındaki salıncak veya kaydırak gibi bir oyun elemanı haline gelmişti. Kubbenin etrafındaki ufak deliklerden içeri seslenir, sesimizin yankısını dinlerdik. Sanki sarnıç bizimdi, bize verilmişti, oyun arkadaşımızdı. O bizimle, biz de onunla mutluyduk. Seneler sonra mimarlık fakültesinden mezun olduğumda, profesyonel hayattaki ilk işim Bodrum’da iki su sarnıcının restorasyon projesini hazırlamak oldu. Hayatımda ilk kez içine girdiğim sarnıcın aslında ne kadar büyük olduğunu o zaman fark ettim. Henüz lazer metre yoktu ve sarnıcın ölçülerini alırken epey zorlanmıştım. Fakat bu zorluk, taştan kusursuz bir kubbe örmenin yanında hiç kalırdı.

 

 

Hiç tanımayanlar için sarnıcın ne olduğunu anlatayım.

Sarnıç, kelime anlamı olarak suyun toplandığı ve depolandığı yer demektir. Benim bahsettiğim kubbeli sarnıçların amacı yağmur suyunu toplayıp depolamaktır. Böylece içme suyu, kullanma suyu ve hayvanlara vermek için su elde edilmiş olur. Sarnıçlar dairesel plana sahip yapılardır. Çapları yaklaşık on metre civarında olur. Genellikle duvarları ve kubbesi doğal taş kullanılarak örülmüştür. Zira sarnıçlar, henüz betonarme yapıların yapılmaya başlanmadığı zamanlardan günümüze kalmış yapılardır.

O yıllarda Bodrum’un geleneksel evleri de doğal taşlar ile yapılıyordu.

Sarnıcın toprak yüzeyinden aşağıya doğru yaklaşık iki metre derinliği vardır. Burası suyun depolandığı alandır. Kapısından içeri girdikten sonra, sarnıcın zeminine inen taştan merdiven basamakları görülür. Toprak üzerinde ise, yaklaşık bir metre otuz santim yüksekliğe kadar dairesel plandaki taş duvarlar devam eder. Bu duvarın üzerinde de yine taştan örülen kubbe kısmı bulunur. Kubbenin taş duvar ile birleştiği yerde, daire boyunca bir su kanalı oyuğu yer alır. Kubbeye yağan yağmur suları aşağı süzülerek bu oluğa iner ve kubbe eteklerindeki ufak pencerelerden içeriye akar. Sarnıçlar sadece kubbesine yağan yağmur suyunu toplamaz. Aynı zamanda yağmur sırasında ve sonrasında toprak üzerinde akan suları da toplar.

Peki bu nasıl olur?

Sarnıçlar çoğunlukla eğimli ve suyun toprak üzerinde akabileceği yerlere yapılır. Giriş kapısı aşağı tarafta kalır. Girişin karşısına denk gelen ve daha yüksekte olan arka tarafın dışına, sarnıca bitişik olacak şekilde küçük bir havuzcuk yapılır. Bu havuzun olduğu yerden içeri, sarnıç duvarında bir pencere açılır. Böylece, yağmur sırasında toprak yüzeyinde yukarılardan aşağı akıp bu havuza gelen sular da, o pencereden içeriye akar. Sarnıç böylece arkasından gelen zemin suyunu da toplamış olur. Toplanan su, yaklaşık iki metre derinlikteki havuz bölümünde birikir.

Eski zamanlarda yapılan sarnıçların, biriktirdiği yağmur suyunu dışarıya sızdırmaması için uygulanan su izolasyon yöntemi ise ilginç. Ulaştığım bilgilere göre, sarnıcın duvarları örülürken kullanılan harca kireç ve zeytinyağı konurmuş. İç sıvası yapılırken de yine aynı şekilde sıva harcına kireç ve zeytinyağı eklenirmiş. Malzeme oranları ve tam yöntemi bugün bilinmemekle beraber, bu malzemeler kullanılarak örülen ve sıvanan sarnıçlar su sızdırmadan yıllar boyu suyu içinde tutarmış.

Bazı sarnıçlar eliptik veya dikdörtgen planda, çatıları ise kubbe dışında tonozlu veya kırma çatılı olabilir. Fakat bu tip sarnıçlar çok az görülmektedir. Sarnıçların kapıları genellikle biraz alçak olur. Çünkü toprak üzerinde kalanduvar yüksekliği azdır. Bu kapı boşluklarının iki yanı blok taşlarla yapılır ve üzerine kapı genişliğinde tek parça blok bir taş konur.

Bizim bugün söve olarak tabir ettiğimiz yapı elamanının ta kendisidir bu taş bloklar ve kapı boşluğunu oluştururlar. Kapının üzerindeki taş blokta çoğunlukla Arapça oyma yazılar göze çarpar. ‘’kitabe’’ olarak adlandırılan bu yazılarda sarnıcı yaptıranın adı ve yapım tarihi de bulunabilir.

Suyu toplamak ve depolamak, insanoğlunun ilk çağlardan beri verdiği yaşam mücadelelerinden biri. Çünkü su varsa hayat var, su yoksa hayat yok. Bodrum yöresi için de sarnıçların tarihine bakacak olursak, yazılı kayıt bulunmamakla beraber, kitabelerden alınan ve halk anlatımlarından edinilen bilgilere göre Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos adasını almak üzere güneye inip Muğla’dan geçeceği dönemde, yaz mevsimine denk gelecek olan seferde askerlerinin susuz kalmaması için sefer öncesinde yaptırılmaya başlandığı anlaşılıyor. Kış ve bahar mevsimlerinde yağan yağmurlardan su depolamak için yapılar yapma düşüncesi, yazın suyun buharlaşıp uçacağı sorunu ile karşılaşmış, bu soruna çözümü ise, yapıları dairesel yapıp üzerini kubbe ile kapatmak fikri ile Mimar Sinan’dan gelmiş.

Muğla ve çevre ilçelerindeki sarnıçların tarihlerine ve konumlarına bakılarak Kanuni Sultan Süleyman’ın sefer sırasında izlediği rota tahmin edilebiliyor. Fakat bu bilgilerin kesin bir kaynağı yok. Öte yandan Anadolu’da sarnıç mimarisi M.Ö. 14. yüzyıla ve Hititlere kadar uzanıyor. Ege bölgesinde ise Yunan adalarına kadar uzanan alanda yer alan sarnıçların mimarilerinin Bizans İmparatorluğuna mı yoksa Osmanlı İmparatorluğuna mı ait olduğu konusu da bir muamma.

Kişisel fikrime göre, bu bölgede yaşayan en eski taş duvar ustaları olan Lelegler kubbeli çatı örtüsü yapabiliyorlardı ve sanırım en eski su depolama yapıları da onlara ait olsa gerek. Şehir su şebekesinin olmadığı, suyun kuyulardan veya dağ pınarlarından inen çeşmelerden sağlandığı geçmiş yıllarda, doğal bir kaynak olan yağmur suyunu toplayıp depolayan su sarnıçları çok önemli yapılardı. Yazın kurak zamanlarında bahar yağmurlarıyla dolan sarnıçlardaki sular kullanılırdı. Dolayısıyla halk, bu yapılara gereken özen ve bakımı gösterirdi.

Yaz sonunda sarnıçların suyu iyice azaldığında dip temizliği yapılır, kanalda oluşan yosunlar ve pencere girişleri temizlenir, gerekiyorsa dış yüzey kireç ile badana yapılırdı. İçeride biriken suyun mikropsuz ve temiz olması için de suya sönmemiş kireç atılır, sarnıç ve su her zaman temiz tutulmaya çalışılırdı.

 

 

Sadece insanlar değil, hayvanlar da sarnıç suyundan istifade ederdi. Hemen her sarnıcın dışında, kendisine bitişik olacak şekilde ufak bir havuzcuğu bulunur.

Yerel adıyla yalak denen bu havuzlardan hem hayvan sürüleri hem de yaban hayvanları su içerdi. Bodrum yarımadasındaki hemen her köyde bir veya birkaç sarnıç görmek mümkündür.

Bazıları yol kenarlarına yapılmıştır. Böylelikle o yoldan geçen insanlar ve hayvan sürüleri sarnıçtan faydalanabilirler. Torba kavşağından Kızılağaç köyüne doğru giden yol üzerinde sağlı sollu sarnıçlar bulunmaktadır.

O yoldan geçtiğinizde, durup bir tanesine bakmanızı tavsiye ederim. Nadiren bazı köylerde hala kullanılan sarnıçlar bulunsa da, günümüzde sarnıçların çoğu suyla ilgili fonksiyonlarını kaybetmişlerdir.

Bazıları bir çocuk parkının kenarında, bazıları yeni yapılan evlerin arasında, bazıları bir kavşak yakınında kalmış, kimileri yerleşim merkezlerinde betonla çevrelenmiş, kimileri terkedilmiş köylerde ya da eski patika kenarlarında yıkılmaya yüz tutmuşlardır.

 

 

Bazılarına demir kapılar yaptırılıp kilit vurulmuştur. Bodrum’da yaşayan çoğu insan bu yapıların ne olduğunu bilmez, dışarıdan bakarak su ile ilişkilendiremez. Oysa Bodrum’daki su sarnıçları yıllar boyunca yüzlerce belki binlerce insana ve hayvanlarına su sağladılar.

Evlerde çeşmelerin olmadığı, suyun kovalarla taşındığı dönemlerde evlere ve bahçelere su kaynağı oldular. Bugün bu kadar değersiz, unutulmuş ve bilinmez olmaları beni üzmekle beraber, onları korumaya, yeniden işlev kazandırmaya yönelik az sayıda çalışma da bana umut veriyor.

 

 

Güzel bir örnek olarak, Yalıkavak merkezde bulunan, gerekli bakımları yapılıp su almaz hale getirilen ve sergi salonu olarak kullanılan sarnıçtan söz edebilirim.

Sarnıçlar hala su depolama amaçlı kullanılabileceği gibi, ki bu sular kamusal yeşil alanları sulamak için bile kullanılabilir, depo dışında da sergi alanı, atölye alanı, kütüphane gibi kamuya faydalı fonksiyonlara sahip olarak da kullanılabilir. Dileğim odur ki, şahıs veya kamu mülkü fark etmeksizin yarımadada bulunan bütün sarnıçlar gerekli bakımları yapılıp yeniden işlevlendirilsin. Elbette Bodrum halkının bu yapılar hakkında bilinçlenmesi çok önemli. Bu bilince tuz kadar da olsa bu sayfadan katkım olduysa ne mutlu bana.

 

Bir dahaki sefere bir sarnıç gördüğünüzde, bu yaşlı bilgelere bir selam vermeyi unutmayın derim…

 

Bodrum Zai Konser
Bodrum Zai Konser

Bodrum’da Temmuz ve Ağustos’ta her Yerde Müzik Var

Bodrum’un güzel mekanı Zai Bodrum’da Yaz boyunca etkinlikler birbirini izliyor.
Biletleri sadece Biletix’de satılmakta. Yerler çok sınırlı acele edin:

Temmuz Etkinlikleri:
Jülide Özçelik Caz Konseri
17 Temmuz 2021, 22.00

Kerem Görsev Trio

20 Temmuz 2021, 22.00
24 Temmuz 2021, 22.00
Opera Trio
Tarih: 21 Temmuz 2021, 22.00

Elif Çağlar Caz Konseri
22 Temmuz 2021, 22.00

Seran Bilgi & Tuluğ Tırpan Caz Konseri
23 Temmuz 2021, 22.00

Ağustos Etkinlikleri:

Ali Poyrazoğlu “Asi Kuş”
1 Ağustos 2021, .22.00

Aylin Aslım “Mavi Oda Şarkıları”
2 Ağustos 2021, 21.30

Arbil Çelen Yuca ile “His’li Şarkılar” Kumbarası
3 Ağustos 2021, 22.00

Selen Beytekin “Caz Dinletisi”
7 Ağustos 2021, 22.00

Kerem Görsev Trio
8 Ağustos 2021, 22.00

Ela Başak Atakan ile Söyleşi & İmza
12 Ağustos 2021, 19.30

Eda Baba Konseri
14 Ağustos 2021, 22.00

Ali Poyrazoğlu “İçimdeki Timsah”
15 Ağustos 2021, 22.00

Jülide Özçelik Caz Konseri
21 Ağustos 2021, 22.00

Jehan Barbur “Akustik Dinleti”
22 Ağustos 2021, 22.00

Kerem Görsev Trio
28 Ağustos 2021, 22.00

“Tamamla Bizi Ey Aşk”
29 Ağustos 2021, 22.00

Anjelika Akbar Konseri
30 Ağustos 2021, 22.00

Eylül Etkinlikleri:

Elif Çağlar Caz Konseri
Tarih: 4 Eylül 2021, 22.00

Selen Beytekin Caz Konseri
5 Eylül 2021, 22.00

Ece Göksu Trio
11 Eylül 2021, 22.00

Kerem Görsev Trio
12 Eylül 2021, 22.00

Jehan Barbur “Akustik Dinleti”
19 Eylül 2021, 22.00

Bodrum Antik Tiyatro Konserleri
Birçok festivale ev sahipliği yapan Bodrum Antik Tiyatrosu, Bodrum-Turgutreis yolu üzerinde yer alıyor. Bodrum’un ortasındaki Göktepe dağının güney eteklerindeki bulunan tiyatro, ayrıca Anadolu’nun en eski tiyatrolarından biri.
Mabel Matiz
9 Temmuz 2021, 21.15

Candan Erçetin
16 Temmuz 2021, 21.15

Ayta Sözeri
18 Temmuz 2021, 21.15

Kenan Doğulu
19 Temmuz 2021, 21.15
Sertab Erener
20 Temmuz 2021, 21.15

Evgeny Grinko
21 Temmuz 2021, 21.15

Aldırma Gönül
Sabahattin Ali’nin heyecanlarının, aşklarının, hüzünlerinin, hasretlerinin; kısaca hayatından kesitlerin sahnelendiği ve şiirlerinden bestelenmiş sevilen şarkılarının söylendiği “Aldırma Gönül”, Ferhat Göçer’in performansıyla seyircisiyle buluşuyor.
22 Temmuz 2021, 21.15

 

Livaneli ile Sevdalım Hayat (Şarkıları & Öyküleri)
Zülfü Livaneli, yaptığı film müzikleriyle şarkılarının hikayelerini ve anılarını bu etkinlikte Livaneli Filarmoni Orkestrası’nın eşliğinde seyirciye anlatacak. Orkestrayı orkestra şefi Rengim Gökmen’in yöneteceği konserlerde, opera sanatçıları Teyfik Rodos, Zeynep Halvaşi ve Görkem Ezgi Yıldırım solist olarak yer alıyorlar.
24 Temmuz 2021, 21.15

Levent Yüksel
28 Temmuz 2021, 21.15

Buray
31 Temmuz 2021, 21.15
Mor ve Ötesi
Tarih: 6 Ağustos 2021, 21.15

Funda Arar
Tarih: 13 Ağustos 2021, 21.15

 

Erol Evgin
Türk pop müziğinin duayeni Erol Evgin “Yine de Güzeldir Yaşamak” isimli düzenlediği yaz turnesi kapsamında müzikseverlerle buluşuyor.
21 Ağustos 2021,21.15

Fazıl Say Bodrum Antik Tiyatro Konseri
Fazıl Say Bodrum Antik Tiyatro Konseri

Fazıl Say 2 Ağustos’ta Bodrum Antik Tiyatro’da

D-Marin Bodrum Müzik Festivallerinde her yıl izlemeye alıştığımız büyük piano virtüozumuz ve bestecimiz Fazıl Say bu yıl kendi Ege Turnesi kapsamında 2 Ağustos’ta Bodrum’da bir konser verecek… 29 Temmuz’da Çanakkale’de başlayan konserler dizisi 24 Ağustos’ta Çeşme de son bulacak.

Fazıl Say konserlerinde Johann Sebastian Bach, François Couperin, Schubert, Chopin Maurice Ravel, Claude Debussy, Eric Satie’den ve kendi bestelerinden parçalar çalacak.

Geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkardığı 5 CD’lik Türk Bestecileri Serisi yayınlanan ve bunları Spotify gibi dijital ortamlarda da yayınlayan ve Youtube için yaptığı kayıtlarla destekleyen Fazıl Say

 

“Adnan Saygun’dan günümüz bestecilerine uzanan 100 yıllık bir süreci, bir ülkenin müzik tarihinin aslında gözler önüne serilmesidir. Kimi eseri seversiniz, kimisi size uzak kalır, bunlar çok normal. Kimseyi zorlamak gerekmiyor, ancak ‘Türkiye’de bu da var, bu müzik türü örnekleri de var’ bilincine varmak aslolan… Her şeyi sevmek her şeyi hemen anlamak gerekmiyor, bu 100 küsür eser arasından Türkiye’de 7’den 70’e herkesin çok seveceği, hatta popüler boyuta ulaşacağına inandığım, müzikler şarkılar da var” diyerek yeni CD’lerini tanıtmıştı. Ulvi Cemal Erkin, Ahmet Adnan Saygun, İlhan Usmanbaş, İlhan Baran ve Muammer Sun a ait çalışmalara sesleriyle Bariton Atilla Gündoğdu ve Mezzosoprano Senem Demircioğlu katılıyorlar..

Türk Bestecilerine ait tüm Fazıl Say çalışmalarını Spotify’dan dinleyebilirsiniz. Fazıl Say’ın Dinleme Önerileri yine Spotify’da bulunuyor…

Konser biletleri
https://www.biletix.com/etkinlik-grup/144815429/TURKIYE/tr

adresinden temin edilebilir.

Yeşim Salkım Bodrum Kalesi Konseri

Bodrum Belediyesi Kale Konserleri Başladı

Bodrum Belediyesi ücretsiz halk konserleri başlıyor. Belediye Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü organizasyonuyla düzenlenecek olan konserler serisinin ilki 20 Temmuz akşamı gerçekleştirilecek. Bodrum Kalesi’nde 20 Temmuz 2021 Salı akşamı, yani bayramın birinci günü Yeşim Salkım ve Bade Demiröz konseri, 23 Temmuz 2021 Cuma akşamı bayramın dördüncü günü ise Zekai Tunca, Ahmet Selçuk İlkan, Baha Boduroğlu ve Yıldızlar Korosu eşliğinde Perihan Sözen ile “Yıldızlı Nağmeler” adıyla Türk Sanat Müziği konseri yapılacak.
“Bodrum Belediyesi Kale Konserleri”nin ikinci etabında ise; 23 Ağustos 2021 Pazartesi akşamı Sakiler Grubu, 26 Ağustos 2021 Perşembe akşamı Şevval Sam, 27 Ağustos 2021 Cuma akşamı Ferhat Göçer, 31 Ağustos 2021 Salı akşamı Zehra, 2 Eylül 2021 Perşembe akşamı Serdar Ortaç, 3 Eylül Cuma akşamı Uzi sahne alacak.

Cemile'nin Sabunları Gümüşlük'te
Cemile'nin Sabunları Gümüşlük'te

Cemile’nin El Yapımı Artisan Sabunları Gümüşlük’te

Cemile Uygur’un geçtiğimiz yıl hizmete açtığı “Cemile’nin Sabunları ve Fazlası” birbirinden doğal malzemeler ile yapılmış el emeği sabunlar dışında yine çeşitli sanatçıların el yapımı ürünleri ile görülmeye değer şirin bir konsept oluşturmuş.

Cemile’nin kendi el emeği ile ürettiği bıttım sabunundan, ısırgan sabununa, eşek sütlü avokadolu sabunundan, mandalina sabununa, kantaron, devedikeni, adaçaylı, aloa veralı, defneli, kakaolu, bademyağlı, lavantalı çeşitli sabunları ile cilt sorunları yaşayanlara derman olurken, ayrıca bebeklere özel saf zeytinyağından yapılmış sabunlar da annelerin tercihi oluyor.

Cilt problemleri, sedef hastalığı, akne, egzama, sivilce, kızarıklık, kaşıntı ve cilt lekelerinin tedavisi , saç derisi tedavisi ile saç bakımında kullanılan, doğal ürünlerden yapılan sabunların bulunduğu belli dönemlerde çeşitli sergilerin, seminer ve atölyelerin yapıldığı mekanda yine temel sabun üretimine dair eğitimlerde verilmekte.

Birbirinden doğal çeşit çeşit sabunun yanı sıra doğal bitki özlerinden nemlendirici kremler ile sağlık bakanlığına kayıtlı olarak ürün yelpazesini genişletmekte olan “Cemile’nin Sabunları” ayrıca 30’dan fazla ürünle Trendyol’da satışa sunulmuş.

Saç bakımında en çok tercih edilen Bıttım sabunu hakkında bilgi veren Cemile Uygur “Diğer bir adı da menengiç olan bıttım, ülkemizde Akdeniz Bölgesi’nde, Ege’nin sahil kesimlerinde, Orta Anadolu’da ve Güneydoğu Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişmekte. Cemile’nin Bıttım Sabun’u saçların daha sağlıklı ve gürleşerek uzamasına yardımcı oluyor. Kıl köklerini besleyip yenileyerek uzayışına ve çoğalmasına yardım ediyor. Saçın formunu koruyan ve doğal parlaklık kazandıran Cemile’nin Bıttım Sabun’u, özellikle saç bakımına önem verenlerin deneyebilecekleri bir ürün. Burada ayrıca el emeği ev yapımı artisan ürünleri de sergiliyoruz. Doğal malzemelerden yapılmış takılar, el yapımı puflar, özel tablolar, hediyelik ürünleri ve daha fazlasını burada bulma imkanına sahipsiniz. Gümüşlük’teki mağaza hayatın bana hediyesi. Burada üretim yapıp paylaşmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Ürünlerim ile tanışmanız ve memnun kalmanız, paradan daha değerli benim için. Hepsi kullanıcılara şifa olsun” dedi.

Cemile’nin sabunlarına ulaşmak çok kolay Gümüşlük Atatürk caddesinde, Kösepiren sokak No: 16 sahile inen ana yol üzerinde buluyor. Ayrıca google haritalardan kolayca bulabiliyorsunuz. Yine Cemile’nin sabunlarına instagram hesabından cemilenin sabunları yazarak sipariş verebilir.

www.cemileninsabunlari.com adresinden ürünleri inceleyebilir, iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.

Cemile'nin Sabunları Gümüşlük'te

 

 

Cemile'nin Sabunları Gümüşlük'te

Cemile'nin Sabunları Gümüşlük'te

Bodrumlife Ağustos 2021 Sayı 36 Kapak

Ağustos 2021 Sayımızda Birbirinden Güzel Okunacak Yazılar Sizi Bekliyor.

Bodrumlife Dergisi’nin 1 ağustos 2021  36 Sayısında Bodrum’daki özellikle sanat olaylarını, Bodrum’daki ciddi meseleleri ve kültürel birikimine ait  yazıları bulabilirsiniz. Bu sayıda Bodrum’daki Sarnıçlar üzerine Mimar  Sedef Nazan Develi’nin okunmalı. Bale Festivalimiz, Gümüşlük’te süren Klasik Müzik Festilimiz ve diğer müzik etkinlikleri, resim ve heykel sergileri, seçkin mekanlar ve Bodrum’a ilişkin pek çok yazı Bodrumlife Dergisinde okunabilir. Dergilerimizi www.bodrumlife.com sayfa

mızdan izleyebilirsiniz.