Bodrum’a Serenad

268 Kez Okundu





Bodrum’a Serenad

 

Aylardan Haziran, Temmuz ve de Ağustos binlerce aracın; karadan, denizden, havadan Bodrum’a doğru aktığı günler…

 

Gözünüzü kapatın ve hayal edin. Binlerce araç; yerli, yabancı. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek… akın akın Bodruma geliyor. Kışlık nüfusu 110 bin civarında yarımadanın ama, iki ay gibi kısa bir zamanda on kat artacak… kısa zamanda Bodrum Yarımadası’na bir milyon kişi eklenecek…

 

 

 

Sokakları daracık Bodrum’un. Yolları geniş değil. En yüksek binası üç katlı. Birkaç hastanesi, üç şehirler arası terminali ve bir de hava limanı var. Üç marina ve yüze yakın koyu ile yolcu gemilerine ve de özel yatlara, yelkenlilere kucak açıyor.

 

 

 

Temmuz-Eylül’de yarımada " yükünü almış. "

 

 

 

Plajlar tıklım tıklım, Barlar Sokağı’nda iğne atsan yere düşmüyor. Barlar, kahveler, lokantalar, parklar ana baba günü. Bodrum yaşıyor… Bodrum’da bir milyonu aşkın insan yaşıyor.

 

 

 

Bodrum Kaymakamı Osman Ekşi: – “Gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 2530 artış var… Her yer cıvıl cıvıl” diyor.

 

 

 

Balıkçısı, teknecisi, araç kiralayıcısı, pazarcısı, esnafı mutlu.! Pansiyon sahipleri, otel sahipleri mutlu… Bodrum’un yerlisi, yabancısı, turisti, gelip geçicisi mutlu…

 

 

 

En çok da Emlakçilerin ve inşaat malzemesi satanların yüzleri gülüyor. – “Verdiğimiz ruhsatlardan biliyorum… Bodrum’da inşaat sektörü canlandı… Satan var, alan var… Yeni inşaatlar var… Ve bu arada Bodrum’da mülk alan hayli de yabancı var.” Diyor Bodrum Belediye Başkanı.

 

 

 

Güzellikte Bodrum’un rakibi yok… Nice ile Cannes ile rekabet ediyor…

 

 

 

Mutlu olmayan belediye başkanları ve çalışanları. Hizmetleri 10 kat daha artıyor. Güçlerinin on katı daha efor sarf ediyorlar. Binlerce top çöp, kirlenen sokaklar, parklar, çoğalan sokak hayvanları vs…

 

 

 

Belediye Başkanı Mazlum Ağan: -“ Belediyenin imkanları 32 binlik nüfusa cevap verecek güçte… Yazın bodrum’un içinde 150 bin kişi yaşıyor. Bu durum bizi zorluyor… Özellikle de temizlikte ve zabıta hizmetlerinde” diye yakınıyor.

 

 

 

Bodrum yarımadasında en büyük sorun “su”. " Taşıma suyla değirmen döndürülüyor. " Alınan önlemler yeterli değil ancak, 2007’de su sorunu bitecek.

 

 

 

Her şeye rağmen, gecesi gündüzü ile çılgınlar gibi eğleniyor Bodrum. Neredeyse Sanatçıların mankenlerin büyük kent sosyetesinin tümü burada.

 

Tanıdık simaların biri gelip, biri geçiyor karşımızdan.

 

 

 

Ve bir “Yaz Sezonu” bitiyor hızla. Akın akın gelen insanlarla dolu araçlar, yine akın akın ayrılıyorlar Bodrum’dan.

 

 

 

Bir sessizlik çökmeye, bir hüzün kaplamaya başlıyor Yarımada’yı. El ayak çekilmiş parklarda sokaklarda terk edilmiş gözü yaşlı evcil köpekler, kediler dolanıyor şimdi. Kaldırımlar boşalmış, birbirine çarparak yürüyen ayaklar yok artık. Dükkanlar, mağazalar, marketler sakin. Geride kalanların yüzlerinde belirgin bir hüzün var artık. Barların kulakları tırmalayan müzikleri suskun şimdi. Teknelerin önünde, vitrinlerin yanında müşteri çağıran yanık delikanlılar yok artık. Çığırtkanların sesi kesilmiş. Bir hüzün, bir hüzün ki sorma gitsin.

 

 

 

Esnaf sudan çıkmış balığa benziyor. Neydi bir iki ay öncesi !.. şžimdi tek tük gelen, burnunu kıvırarak vitrindeki mala bakan birkaç insanla muhatap artık. “Buyurun, buyurun efendim’e” kulak asmayan Bodrum’u merak edip de günü birlik gelen çekingen turiste muhatap.

 

 

 

Yarımadanın dört bir yanından gelen inşaat sesleri kulakları tırmalıyor artık. Lüks araçların jeplerin yerini inşaat malzemeleri taşıyan kamyonlar, traktörler almış artık.

 

 

 

Toplanan şezlongların yerini Kenara çekilen tekneler alıyor. İndirilen tenteler, kıyıdan uzaklaştırılan masa ve sandalyeler bir şeylerin habercisi artık. Mandalina, limon bahçelerinde hasat bitmek üzere, zeytinler sepetlerle yağı çıkarılmaya götürülüyor…

 

 

 

 

 

Bodrum kışa giriyor…

 

 

 

Hüzünlü günlerin ardından hızla kapalı karanlık günler kaplıyor yarımadayı. Zaman zaman yağan yağmurlar güneşle dans eder gibi. Yarımadaya bir o hakim, bir diğeri. Meydan boş artık. El ayak iyiden iyiye çekildi. Kim hakim olursa olsun fark etmez. İnsanlar pes etmişler artık. Havalar iyice soğumaya başladı yarımadada. “Jilet gibi kesiyor” deyiminin tam sırası. Soğuk ve nemli hava…

 

 

 

Kaptan Musa dayı yanık, kırışık yüzünü yaslamış avuçlarının içine çakır gözlerini kısmış, bakıyor bir gökyüzüne kara mı kara, bir hırçın denize lacivert mi lacivert. İçini çekiyor, kulağında çökertmenin nağmesi “-Çökertme’den çıktım da Halil’im aman koptu kıyamet. Burası da Asbat değil Halil’im aman Bitez Yalısı…”

 

 

 

Gök gürültüleri insanın içini ürpertiyor. Fırtına ıslak mı ıslak! Bir yağmur ki; Sorma gitsin… Kova ile boşalıyor su gök yüzünden. Zifiri karanlık, kara-lacivert gökten. Islık çalıyor ağaç dalları, çalılar. Köklerinin gücü kalmadı artık çoğunun. Tutundukları topraktan parmakları istemeyerek sıyrılıyor begonvillerin. Boylu boyunca seriliyorlar yerlere. Seller akıyor yamaçlardan, sokaklardan hızla denize doğru. Emiyor toprak suyu kana kana. Yaz boyu bir damla suya hasret kalmış. İçiyor yok ediyor suyu sanki. Bir süre sonra nöbet değişimi güneş çıkıyor ortaya. Toprak suya doymuş, şimdi de güneşe. Niye topraktan yeşilin fışkırdığını şimdi anlıyoruz Bodrum Yarımada’sında.

 

 

 

Kıyıda hasar gören tekneler, bahçeler, binalar, parklar, yollar onarılıyor yavaş yavaş. Bir kıpırdanma var dört bir yanda, bahar geliyor…

 

 

 

Bodrum yarımadası’nda bahar dünyanın binlerce yerindeki bahardan farksız ama, yine de kendine özgü ayrıcalıkları var. Kış boyu beslenen toprak güneşin ışınlarıyla ısındıkça coşuyor ve bağrında sakladığı tohumları hızla filizlendirip büyütüyor. Her yerde çiçekler, doğa yem yeşil. Yüzlerce endemik bitki kendine özgü form ve renkte boy atıyor. Birbirleri ile yarış edercesine hızla büyüyorlar. Beş dakika dikkatli bakın önünüzde duran filizin uzadığını fark edersiniz Bodrum’da.

 

 

 

Doğadaki değişimi her yerde gözlemlemeniz olası. Kışı zor geçiren terkedilmiş kediler, köpekler yavrulamış, bir zamanlar yaşadıkları lüks hayatın ardından hayatın gerçekleri ile yüz yüze, yaşama çabası içindeler. Kuşlar yeni yuvalarında yavrularını besliyor. Begonviller henüz çiçeğe dönmemiş. Tek tük gelen tanıdık simalar, evlerinde bahçelerinde onarımlar yapıyorlar Anadolu’nun hala süren soğuğundan kaçıp, Bodrum’un genç güneşine sığınarak.

 

 

 

Tekneler kalafatlanıyor, iş yerleri boyanıyor, yeni gelen mallar yerleştiriliyor raflara. Masalar sandalyeler geçen yaz konuldukları yere taşınıyor. Yollar onarılmış belediye işlerini bitirmiş.

 

 

 

Bodrum yaza hazır.

 

 

 

Aylardan Haziran, Temmuz ve de Ağustos binlerce araç karadan, denizden, havadan Bodrum’a doğru akıyor…


Konu Yazarı :

Yorumlarınızı Yazın

Your email address will not be published.

Sonraki Yazılar

Türk Kızları Atlantik’te 315 Tekneye Meydan Okudu

Önceki Yazılar

Bodrum’un Sonu Yaklaşan Süsleri Yel Değirmenleri

En Son Yazılarımızdan Seçmeler

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022 Sayısında yayınlanmıştır. Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ