Bitez’den Büşra Velioğlu’ndan Mutlu Tasarımlar

3569 Kez Okundu





Bitez’den “Mutlu Tasarımlar”
Doğa ve sanattan ilham alarak tasarladığı sade ve şık takılarıyla dikkatleri üzerine çeken Büşra Velioğlu, ‘’Mutlu Tasarımlar’’ adını verdiği yeni koleksiyonunda
gümüş tasarımlarını renkli ipek kumaşlarla birleştirerek aksesuar
modasına farklı bir anlayış getiriyor.
Tasarımlarını Bitez’deki atölyesinde gerçekleştiren gümüş takı tasarımcısı Büşra Velioğlu’nun koleksiyonunun ana renklerini pembe, mor, mavi, toprak tonları, siyah, beyaz, pudra, gri, bordo, altın, bakır ve gümüşten oluşan karma setler oluşturuyor.
İddialı Gümüş Tasarımlar Renkli İpek Kumaşlarla Birleşiyor…
Her sezon iddialı tasarımlarıyla başarılı koleksiyonlara imza atan Büşra Velioğlu, gümüşün insanlar üzerinde pozitif bir enerji yarattığını söylüyor.
Kadınların vazgeçilmez aksesuarları olan kolye, bileklik, küpe ve yüzükleri yarı değerli taşlarla bütünleştiren Büşra Velioğlu, ‘’Mutlu Tasarımlar’’ koleksiyonunda ön planda gümüş tasarımların yer alacağını söylüyor.  Ana malzemesi gümüşten oluşan tasarımlarının yanında deri, taş ve ipek kumaşlarla ürünlerini zenginleştiriyor.
Doğanın yanında mimari, resim, heykel gibi sanat dallarından da etkilenen tasarımcı, ana maddesi gümüş olan takılarını cam, çakıl taşı, tahta, deri, kumaş, keçe, kemik, boynuz ve değerli taşlarla süslüyor.
20 yıldır tasarım yapan Büşra Velioğlu’nun takılarını İstanbul’da Asmalımescit’teki Takıl Pera’da görebilirseniz. Çerçim’de ve Bitez’de yer alan Büşra Velioğlu isimli takı dükkânını da mutlaka ziyaret edin.  

Öncelikle biraz sizi tanıyabilir miyiz? Meslek ve takı tasarımı ile tanışma hikayeniz nedir?

Büşra Velioğlu; Lise mezunuyum, ayrıca 2 dönem Akademi’de geleneksel Türk El Sanatları eğitimi aldım. Amatörce lise yıllarında tüm bulduğum boncuk, gümüş, tahta, taş ile kendime kolyeler, bilezikler yapardım. Arkadaşlarıma hediyeler ederdim. Hatta okul yıllığımda arkadaşlarımın, ‘Büşra’ya gümüşlerle dolu bir ömür dileriz’ demişlerdi. Onların benim hakkımda dileklerinin gerçekleştiğini görmek benim çok mutlu ediyor.

Takı konusunda daha sonra da kendimi geliştirme çabalarım başladı. Afrika takılarından sonra Üsküdar’da bir gümüş atölyesinde işin ana hatlarıyla tanıştım. Estetiğin dışında tekniğin sizi hayalinize yaklaştırabilmesi için ne kadar gerekli olduğunu gördüm. 3 yıl atölyede testere, kaynak, cila ve antik parçalarla tasarım gibi işlerle uğraştım.

Sonra bir oğlum oldu ve işe bir süre ara verdim. Bu dönemde part-time işler yaptım. Bazı firmalara defileler için pratik, konsepte uygun; farklı malzemelerle takı tasarladım ve 3 yurtdışı defilesinin takılarını üretip, katkıda bulundum.

Çalışmalarıma boyut kazandırmak istediğim için; Gündem İlkorur’dan 3 dönem mum model çalışmaları ve tasarım dersleri aldım. Sonrası bodrum ve kendi atölyem.

Güney Afrika’ya gemi yolculuğu sırasında takı tasarımına başladığınız doğru mu, bunun hikayesini dinleyebilir miyiz?

Büşra Velioğlu; 20 yıl evvel uzun bir yolculuktu. Güney Afrika’da bir Musevi-Türk aileyle tanıştım. Atölyelerine davet ettiler. Ziyarete gittiğimde; cennete girdiğimi sandım. Her yer mercanlar, ahşaplar, ipler, deriler; o kültürün etkilerini taşı

yan malzemelerle doluydu. Alabildiğim kadar malzeme aldım. Sonra Türkiye’ye gelene kadar şartların elverdiğince 5 ay denizin ortasında, (malzemeler ve ben) sanırım farklı şeyler ürettim. Döndüğümde Ortaköy Atölye Çizgi’de Afrika Takılar’ı sergisini gerçekleştirdim.

Tasarımlarınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Büşra Velioğlu; tüm tasarımlarımın, zamanla buluşmak isteyen samimi ve özgür ürünler olduklarını düşünüyorum.

Daha çok hangi materyalleri kullanıyorsunuz?

Büşra Velioğlu; Ana malzemem gümüş; ama bazen deri, boynuz, kemik, tahta, renkli ipler, kumaşlar, camlar, değerli taşlar, çakıl taşları, beni heyecanlandıran tüm doğal materyaller benim yan malzemem oluyor.

Tasarımlarınızda Afrika sembolleri, fildişi gibi örnekler görmek mümkün. Ağırlıklı olarak ne tür şeyler tasarlamaktan hoşlanıyorsunuz?

Büşra Velioğlu; Sanırım Afrika Rüzgar’ını 15 yıl evvel geride bıraktım, ama onların takı anlayışındaki özgürlüğü hala taşıyorum. Bilezik ve kolye daha çok yaptığım ürün gözükse bile, anahtarlık, küpe, yüzük gibi takılabilir ya da takılamaz ürünler ürettim. Gümüş kullandığım duvar süsleri, kolaj yöntemiyle üretilmiş mankenler, keçeden nazarlıklar, süsler gibi.

Siz kişiye özel tasarım da yapıyorsunuz. Birine bir şeyler tasarlayacağınız zaman en çok neye dikkat edersiniz? Nasıl yönlendirirsiniz? (Kıyafeti, ten rengi, saç rengi gibi…)

Büşra Velioğlu; Evet yapıyorum. İşin en keyifli yanı, ürünü tasarlayacağınız insanla biraz konuşup, onu görebilirseniz işiniz kolaylaşıyor. Giysi, ten rengi, boyu, tavrı, konuşması; hepsi takının tasarımını etkiliyor.

İstanbul’da Asmalımescit’te ve Bodrum’da iki ayrı yerde sizin takılarınıza ulaşmak mümkün. Takılarınızı verdiğiniz başka yerler de var mı?

Büşra Velioğlu; En çok çeşidi bulabileceğiniz Bitez’de kendi adımla ürünlerimi sunduğum Atölyem. Bunun dışında Asmalımescit-Takılpera, Bodrum Çerçim, Türkbükü-Adaotel’de ürünlerim bulunmaktadır.

Fiyat aralıklarından bahsedecek olursak neler söyleyebiliriz?

Büşra Velioğlu; Bu dönem geniş bir ürün yelpazesinde hareket ettiğim için 20 TL’den 500 TL’ye kadar ürünüm bulmak mümkün.

Bu sezon için ne tür tasarımlar ön plana çıkıyor?

Büşra Velioğlu; Bodrum bana doğanın kuvvetini hissettiriyor. Deniz temalı takılar; çıpalar, düğümler, gemiler, gümüş deniz canlıları ve bu sene cıvıl cıvıl renklerle; camlar, değerli taşlar, boncuklarla ürettiğim neşeli tasarımlarım da var.

Tasarımlarınızda kullandığınız malzemeler ve renk seçiminde özen gösterdiğiniz incelikler neler? Ayrıca etkilediğiniz başka sanat dalları da var mı?

Büşra Velioğlu; Ne malzeme kullanırsam kullanayım, sağlamlığı ve çok rastlanmamış görselliğe sahip olmasını isterim. Mesela düz forma sahip bir taş kullanacağıma, Amorf bir taş beni daha çok cezbeder. Zaten tasarımı tamamlamakta bazen malzemenin itkisiyle oluşuyor. başka sanat dalları konusunda da mimari, heykel, resim sanatından etkileniyorum. Bunlar tüm görsel yanımı zengin kılan şeyler. Ama her zaman en başta; doğa. Çünkü doğa, tüm sanatları kendinde barındırıyor.


Konu Yazarı :

Yorumlarınızı Yazın

Your email address will not be published.

Sonraki Yazılar

Ali Koçak ‘Al’ın Rüyası’ isimli sergisinde kırmızı tonları adeta konuşturuyor

Önceki Yazılar

Reana Restaurant – Gündoğan

En Son Yazılarımızdan Seçmeler

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022 Sayısında yayınlanmıştır. Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ