Her gece Bodrum

1971 Kez Okundu





 Hep gece yarısı kimsenin seyretmediği saatlerde televizyonlarda yayınlanan belgesellerde görürdüm de bizde olmaz sanırdım.

Yüzüne gözüne sineklerin üşüştüğü ve onları kovmaktan aciz çocukların yaşadığı Etopya’ya döndü sonunda bizim Bodrum’daki ev.

 Bizim ve çocukların her tarafı kızarık içinde.

 Uzaktan bakan birisi aileyi toptan kızamık geçiriyor sanabilir.

Oysa sorun bizde değil.

Sinekler Bodrum’un gece hayatını ele geçirmiş durumda…

 Hani eskiden bazı mekânlar için sinek avlıyor denilirdi ya.

Bodrum’da inanın her yer sinek avlıyor.

Sokaklar bir gece önce sineklerle yaşanan “Hayber kal’ası cengini” birbirine anlatan insanlarla dolu.

“Abi bi baktım kulağımda vızzz vızz. Yaktım ışığı , hanıma hakkını helal et deyip fırladım. Kaptım benim tişörtü. Düğümleyip ucunu gürz gibi yaptım salladım hazreti Hamza misali…”

Oysa inanın hiçbiri çare değil.

Gecede ortalama ailecek 70 ile 100 arası sivrisinek öldürüyoruz. Evdeki örümcek ağları da gecede beş veya on sineği avlıyor.

Ama hesaplamadığımız bir tanesi bile geceyi berbat etmeye yetiyor da artıyor bile.

Bu arada sineklerin insanlardan sonraki en zeki yaratık olduğu konusunda hiçbir şüphem kalmadı artık.

 

Hatta bazı sivrisinek türleri , dere yatağına yaptığı evini 42 kez su basan ve hâlâ aynı yerde yaşamaya devam eden bazı insan türlerinden daha zeki bence.

Muhteşem bir kamuflaj yetenekleri var örneğin.

 

Gündüzden elbise dolaplarına filan saklanıyorlar.

 

 

Tam gece olup giysilerinizi çıkartıp askıya asıyorsunuz , odanın içi bir anda karnaval alanına dönüyor.

 Bakın ismini veriyorum likit Raid, likit Detan, Sin-kov, krem falan feşmekan hepsi hikâye.

 Belki tabletlerin etkili olabilme ihtimali var ki şu aralar yeniden tablete döndüm deniyorum, bir faydasını görürüm umarım.

 Aeresoller ise sersemletici özellik taşıyor sadece. Sersemleyen sinek gidip biraz dışarıda hava alıyor ve intikam duyguları ile eve geri dönüyor.

Ne yalan söyleyeyim ucunda milyar dolarlık bütçeler olan aeresol sanayinin, altın yumurtlayan bu tavuğun kökünü kurutma konusunda çok ısrarcı olmayacağını da düşünüyorum.

Hatta sivrisinek üretim tesisleri kurmuş ve bunları dünyanın dört bir yanına salmış da olabilirler. Yemin ediyorum bir hayal değil bu, gerçekten böyle düşünüyorum.

Yaz başından beri tablet, aeresol, likitler, sinek tülleri, sineklikli kapılar filan derken bir milyara yakın para harcadım.

 Bu parayla kiralık katil tutup başımda bekletsem daha az sinek saldırısına maruz kalırdım kesin.

Bodrum belediyesinin bu firmalarla ortak olduğunu da artık ciddi ciddi düşünmeye başladım. İnanın bizim evdeki örümcek ağları bile Bodrum belediyesi fen işlerinden daha fazla sivrisinek öldürmüştür yaz boyunca.

Düşünsenize belediyeler tarafından kullanılan ve sivrisinekleri öldürmeye yarayan mazot arabasını yaz boyunca ara sıra Bodrum’a sürpriz ziyaretler yapan Tom Hanks’ten bile daha az gördüm kardeşim.

Varın gerisini siz hesaplayın.       Hep gece yarısı kimsenin seyretmediği saatlerde televizyonlarda yayınlanan belgesellerde görürdüm de bizde olmaz sanırdım.

Yüzüne gözüne sineklerin üşüştüğü ve onları kovmaktan aciz çocukların yaşadığı Etopya’ya döndü sonunda bizim Bodrum’daki ev.


Konu Yazarı :

Yorumlarınızı Yazın

Your email address will not be published.

Sonraki Yazılar

Tarihboyunca en az on altı gemiye mezar olan Yassıada ‘Sualtı Zenginliklerimiz’ belgeselinde

Önceki Yazılar

Eski bir Bodrum Ç¢şığı Mine Kırıkkanat

En Son Yazılarımızdan Seçmeler

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022 Sayısında yayınlanmıştır. Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ