Acı Otun Düşündürdükleri

2381 Kez Okundu





Acı Otun Düşündürdükleri
Prof. Dr. Ertan Tuzlacı

1958 yılının kışı yeni bitmiş, Beylerbeyi yamaçlarında baharın gelişini müjdeleyen renk renk çiçekler açmaya başlamıştı. Ayrıca birçok bitki o yılın yeni sürgünlerini vermekteydi. Bunlardan biri de evimizin yolu üzerindeki tarlaların üzerinde gördüğümüz sarmaşık şeklinde bir bitkiydi. (Üst resim Acı Otu)

Bodrum’dan İstanbul’a yeni taşınmış olan ailemin bu bitki dikkatini çekmiş, onun görünüşüne bakılarak kendi yöremizde yemeği yapılan acı ot olduğuna karar verilmişti. Daha sonra bitkinin körpe sürgünlerinden bol miktarda toplamış ve “Bodrum usulü “ yemeğini yapıp hep birlikte yemiştik.

Bizim bildiğimiz acı ot böyle çiçek açmaz

Ertesi gün hepimizin ishal olması nedeniyle yediğimiz bitkiden kuşkulanmış ve onun acı ota benzeyen başka bir bitki olabileceğini düşünmüştük. Hatta daha sonra o sarılıcı bitki borazan şeklinde, büyük çiçekler açtığında kuşkumuz daha da artmış, annemle ninem “bizim bildiğimiz acı ot böyle çiçek açmaz” diye yorumda bulunmuşlardı.

Yıllar sonra bitkiler konusunda uzmanlaştığımda, bu iki bitkinin gerçekten de aynı bitki olmadığını saptadım. Körpe, genç sürgün halindeyken çok benzerlik gösteren bu iki bitkiden Bodrum’daki Tamus communis (Dioscoraceae), Beylerbeyi’nde topladığımız ise farklı bir familyadan Ipomea purpurea (Convolvulaceae) bitkisiydi. Aslında Tamus communis İstanbul çevresinde de yetişen bir bitkidir. Ama ne yazık ki bizim rastladığımız onun benzeri olmuştu!

Kendi yöresinde yenen bir mantarın benzerini, taşındığı başka yörede toplayıp yiyen kimseler arasında zehirlenen ve hatta yaşamlarını yitirenler bile vardır.

Bu anıyı zaman zaman üniversitedeki öğrencilerime de anlatırım ve bu konuda onların dikkatli olmalarını sağlamaya çalışırım. Özellikle besin ve tedavi amacıyla yararlanılan bitkinin “doğru bitki” olması çok önemli bir temel ilkedir.

Bazen gazeteler ve televizyonlarda, özellikle mantarların çok görüldüğü ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde mantar zehirlenmeleriyle ilgili haberlere rastlanır. Bu zehirlenmelerin başlıca nedeni bilmeden tanımadan veya benzetilerek yenen mantarlardır

Kendi yöresinde yenen bir mantarın benzerini, taşındığı başka yörede toplayıp yiyen kimseler arasında zehirlenen ve hatta yaşamlarını yitirenler bile vardır.

Görünüşe aldanmamalı.

Güzel görünüşü, gözalıcı rengi ve hoş kokusu olan meyveleri insanlara çok çekici gelir. Ayrıca çok bilinen ve yenen bazı meyvelere benzerlik de onları çekici kılar. Özellikle çocuklar bu konuda kolayca yanılabilirler ve bu tür meyvelerin yenmesi sonucunda zehirlenmeler oluşabilir. Nitekim, Gürün (Sivas) yöresinde görünüşü çok güzel kuş üzümü meyvelerini, Bodrum ve Datça yöresinden de görünüşü ve güzel kokusu ile kavuna benzeyen adam otu (Mandragora autumnalis) meyvelerini yiyen çocukların hastalandığı araştırmalarım esnasında bana anlatılmıştı.u

Halk arasında insan karakteri ile bağlantılı olarak söylenen bir özdeyiş bana göre bitkiler için de geçerlidir: “Görünüşe aldanmamalı”. Zehirli olarak bilinen Amanita muscaria da mantarlar içinde en güzellerinden biridir!
Yalnız insanlar değil böcekler bile yanılabiliyor. Bitkilerle ilgili yalnız insanlar değil, böcekler de yanılabilir. Bazı böceklere, kendi dişilerine benzettikleri için, kedigözü (Ophyris sp.) çok çekici gelir! Bu yanılgının yalnız bitkiye yararı vardır. O böcekler aracılığı ile bitki tozlaşmasını sağlar ve böylece soyunu sürdürür. ‹spanya bitkileri ile ilgili bir belgeselde izlediğim bu yanılgı aynı zamanda doğanın gizemini de yansıtmaktadır.

Doğada birbirine benzer birçok bitki vardır ve bunlardan bazılarının ayırt edilmesi gerçekten çok güçtür ve bunlar ancak o konunun uzmanları tarafından teşhis edilebilir.

Mantarların neden olduğu ölümlerle sonuçlanan veya toplu hastalanmaların dışında, yaşanan olayların pek çoğu kamuoyuna yansımıyor

Uzman olmayanlar tarafından yayımlanan bazı kitap ve makalelerde, bitkilerle ilgili çeşitli isimlendirme ve birçok fotoğraf yanlışlarına rastlanmaktadır. Bunlar bitkileri yanlış tanımaya yol açar ve bunun sonucunda insan sağlığıyla ilgili bazı sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir. Yanlış bir bitkiden tedavi veya besin kaynağı olarak yararlanmaya kalkışmanın sonu kötü olabilir !

Halk arasında bitkilerle ilgili benzetme sonucunda birçok olay yaşandığı gerçektir. Mantarların neden olduğu ölümlerle sonuçlanan veya toplu hastalanmaların dışında bunların birçoğu kamuoyuna yansımaz ve genellikle de yalnız o olayla ilgili kimseler tarafından bilinir.

Sonuç olarak bitkilerin insan sağlığına yararı olduğu gibi zararlarının da olabileceği bilinmelidir. Çeşitli amaçlarla yararlandığımız bitkilerle ilgili yanılgıların sonunda ölüm bile olabileceği unutulmamalıdır.

Adam otu: (Mandragora autumnalis) meyveleri: Bodrum ve Datça yöresinde görünüşü ve güzel kokusu ile kavuna benzeyen adam otu meyvelerini yiyen çocukların hastalandığı araştırmalarım esnasında bana anlatılmıştı.

Kedigözü (Ophyris sp.) :Bazı böceklere, kendi dişilerine benzettikleri için, kedigözü çok çekici gelir! Bu yanılgının yalnız bitkiye yararı vardır. O böcekler aracılığı ile bitki tozlaşmasını sağlar ve böylece soyunu sürdürür.

Acı ot (Tamus communis): Körpe, genç sürgün halindeyken çok benzerlik gösteren iki bitkiden Bodrum’daki acı ot Tamus communis (Dioscoraceae), Beylerbeyi’nde topladığımız ise farklı bir familyadan Ipomea purpurea (Convolvulaceae) bitkisiydi.Aslında acı ot İstanbul çevresinde de yetişenbir bitkidir.”

etuzlaci@superonline.com


Konu Yazarı :

Yorumlarınızı Yazın

Your email address will not be published.

Sonraki Yazılar

Reçelin Sultanları, Ev yapimi Bodrum mandalinasi reçeli Türkiye’nin en lüks otel ve restoranlarinda.. .

Önceki Yazılar

Hasan Demir ‘Kepçeyle kazandırıyor, kaşıkla bile geri alamıyoruz’.

En Son Yazılarımızdan Seçmeler

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022 Sayısında yayınlanmıştır. Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ