Sanatçı nüfusu hızla artan Bodrum’un yeni sakinlerinden birisi de modern Türk resim ve heykel sanatının üretken sanatçılarından biri olan Ender Güzey oldu.
Resim, heykel, performans, land art gibi pek çok sanat disiplininde çalışmalar yapan ve eserler üreten "Bütünsel Sanat" (Gesamkunstwerk) kavramının Türkiye’deki az sayıda temsilcilerinden biri olan sanatçının 2005 Mayıs ayında İş Bankası Kültür Yayınları Sanat Dizisi’nde “Hava Su Ateş ve Toprakla Geçen 35 Yıl” adlı eseri yayınlanmıştı.
İstanbul’da, Galata Mevlevihanesi’nde doğan Ender Güzey, bu özel mekânda geçen çocukluğunun ardından sanata ve özellikle sürrealizm akımına tutkulu ilgisi ile1969 yılında Münih Güzel Sanatlar Akademisi’ne girip, dönemin önemli sürrealistlerinden Prof. Mac Zimmermann’ın atölyesinden 1973 yılında mezun olmuş.
Mönchengladbach’ta "Sanat ve Yaratıcılık" Bölüm Başkanlığı görevini de bir süre üstlenen Güzey, 1983’ten itibaren yaşamına ve çalışmalarına Münih ve İstanbul ‘da devam ediyor; iki kentin farklı dokularından, farklı dinamiklerinden besleniyor. Bir yandan ilginç malzemeler kullanarak oluşturduğu resim ve heykel çalışmalarını, bir yandan da tasarladığı performans ve projelerini yürütmekte.
Kısa bir süre önce Bodrum’a yerleşmeye karar veren sanatçı çalışmalarını şimdilik bir arkadaşının atölyesinde ve Bodrum Belediye Kademesi’nde sürdürüyor.
Sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da özellikle Almanya, Avusturya, Hollanda ve diğer Avrupa şehirlerinde sergilediği “Anka Kuşu”, “Nuh’un Gemisi” ve “Magna Mater” gibi önemli projelerle adından sıkça söz ettiren Ender Güzey’in Bodrum’da sürdürdüğü yeni projesinin adı “Ateşten Doğan”. Altın ve gümüş varakla birlikte ağacın temel malzeme olacağı 100 eserlik edisyon çalışması sonuçlandığında bir de kitap basılacak.
“Yanmış, yok olmuş doğanın arkeolojisi, ben onu doğadan alıyorum, özünün altını çizerek yeni bir yaşama dönüştürüyorum” diyor Ender Güzey ve ekliyor: “Proje Bodrum’da doğdu, tersanelerden topladığım ağaçlarla bu yüzden Bodrum’da da sergilensin istiyorum”.
Bu tür faaliyetlerin özellikle kış ve ilkbahar aylarında yapılmasından yana olduğunu da belirten sanatçı, bir kentin tamamen turizme odaklanmasını yanlış bir tutum olarak yorumluyor. Farklı cins ağaçlarla çalışan sanatçı, ağacı yakarak şekillendiriyor.
Ender Güzey, Bodrum’daki sanatsal faaliyetlerini “Ateşten Doğan” edisyonu ile sınırlamıyor, farklı projeleri de Bodrum’a getirme planları yapıyor. Bunlar arasında evrenin dört ana unsuru olan hava, su, ateş ve toprağı sembolize eden ve sonunda bir performansla enstelasyon gerçekleşen, 1996 yılında Münich Kültür Dairesi’nin sponsorluğunda ilk kez hayat bulan “Magna Mater” projesini Bodrum’a da taşımayı hedefliyor
