Her geçen gün değişen Bodrumun Arayışı Sanat: Neden, Nasıl ve Ne şekilde?

2201 Kez Okundu





Zaman akıp gidiyor, her gün yeni, her gün başka türlü geliyor. Her sabah güneş doğuyor.Her ay, ay dolunay oluyor. Kaçımız bunu umursuyoruz acaba? Bize göre kavrayamadığımız bir zaman dilimi kadar bir süreçte ay orada, heybetli sükunetiyle dönüp duruyor. Her ay güneşin yaşam veren ışığıyla bir yüzünü aydınlatıp bize yansıtıyor. Gülümsüyor, gizemli duyguların kapılarını açıyor, bizi daha enerjik yapıyor.

 

Daha neler neler yapıyor, onları başka bir zaman anlatırım şimdi sanat köşesi yazıyorum. Sanat köşesi yazmaya başladığım ilk zamanlarda, ısrarla Bodrum’un iyi bir sanat merkezi olabileceğinin evire çevire altını çiziyordum. Çizmeye de devam ediyorum. Ben bu yazıları yazmaya başladığımdan beri Bodrum değişti, başka türlü bir yer olup çıktı. Alelacele yapılmış bir tiyatro dekoru şeklinde bir şehire dönüştü. Bir "Güzel Sanatlar Fakültesi" sahibi oldu, her ne kadar barlar sokağının hemen arkasındaki bir kaç dükkândan oluşan bir fakülte de olsa, gene de oldu. Üniversite kapsamında olan ve sıkı elemelerden geçirerek öğrenci alan Güzel Sanatlar Fakültesinin, dükkândan yaratıcı insan yetiştirmesi biraz acıklı. Dilerim binaları kısa sürede biter ve rahat rahat çalışırlar.

 

Günümüz sanatı oldukça farklı bir boyuta gelmiş durumda. Unlimited art (sınırsız sanat), web art (web sanat), net art (internet sanat), conceptual art (kavramsal sanat) gibi bazı başlıklar altında yeni sanat algılayışları oluştu. Günümüz sanatı oldukça olanaklı ve sınır tanımıyor. Geleneksel çizgisini, çağının mührünü vurarak sürdürüyor. Teknoloji, sanat ve zanaatin bütünleşmesiyle yaratıcı kimlikler, düşüncelerini bilgi birikimleriyle bütünleştirip ortaya koyuyorlar. Bienaller, ortaya konan kavramın habitatla bütünleşmesi için günümüz sanatına olanaklar hazırlıyor. Art Basel gibi, Basel kentinde yapılan geniş kapsamlı sergileme çalışmaları da var. Günümüz sanatının uluslararası boyutunun dileği; sınırları ortadan kaldırmak, her türlü sınırı..

 

Bildiğiniz gibi İstanbul’da da 1987 yılından beri bienal kapsamında çağdaş sanatlar sergisi gerçekleştirilmekte ve gözönüne çıkmamış sanatçılara da funda toprağı olmakta. Bu yıl eylül ayında 9. İstanbul Bienali ile İstanbul bir kez daha şenlenecek. Evet ‘şenlenecek’ kelimesini kullandım, çünkü İstanbul sokakları ‘bienalin’ yerleştirmeleriyle değişiyor, başka türlü gözüküyor. O kavram her neyse onun uzantısı olan ve bizimle bütünleşen bir duyguya götürüyor. İçimizde saklı olanı, gözümüzle görmemizi sağlıyor.

 

Bodrum kenti çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış bir kent. Kendi iç yasasında uluslararası olmak var. Genişlemiş toplum barınakları yani kentler, içlerinde çeşitli kültürel dokulara yer verirler. Bu dokular kentin çeşitliliğini sağlar ama enerji düşüyorsa bunu tek yanlı bir oluşum ele geçirmiş demektir. Yoz ve her konuda alt yapısız gelişmeye çalışıyoruz, gelişelim derken çelişiyoruz. Bu durum da burada yaşayan topluma hiç bir şey kazandırmıyor, kaybettiriyor. Sanat ve sanatsal değerlerin bildiğimiz kültürel yapı içinde, o toplumun gelişmesi ve dolayısıyla da kalkınması için zemin hazırladığı gerçeğini toplum ve yöneticiler gözardı ediyor. Bir de öbür taraftan bakınca, ortaya ciddi ve kapsamlı bir proje konunca da ona ‘hayır’ denmiyor.

 

Kısa bir süre önce, bir grup insan günümüz sanatını Bodrum’da uygulamak üzere projeler geliştirmeye başladı. Proje değişti gelişti, kişiler gitti, başkaları geldi, ‘o da ne demek?’ dendi, ‘böyle bir şey olmaz’ halen deniyor. Ben, zaten kendi kişiliğim nedeniyle bana birisi onu ‘yapma’ derse yapmak için elimden ne geliyorsa yapıyorum, o yüzden bana ‘yapma’ denmesi bu olaya daha çok teşvik etti doğrusu. Bütün bu sanatsal proje gelişimleri, toplantılar, tartışmalar bizi sonuçta bir dernek haline getirdi, Bodart’ı kurduk. Zerrin Ulusman, İnci Yörükoğlu, Çiğdem Damar, Güneş Gürsel ve ben ilk yönetim kurulunu oluşturduk. Her türlü sanatsal, çağdaş ve sağlam projeye açığız. şžu anda da oldukça geniş kapsamlı bir projenin üzerinde çalışıyoruz ama şimdi anlatmayacağım bir sonraki yazımda her şeyi anlatacağım (bir sonraki yazımın konusunu da garantiye almış oldum).

 

Bir sanat komisyonu oluşturduk; Dilek Birdinç Kutzli (ressam), Thomas Kutzli (yazar), Göknur Arat (sanat tarihçisi), İnci Yörükoğlu (tiyatro yöneticisi), Emin Erdoğdu (ressam), Ender Özışık (mimar), Güneş Gürsel (turizmci) ve ben. Çağdaş sanatı inceleyen ve irdeleyen bu grup yeni ve uluslararası bir proje için harıl harıl çalışıyor. Çalışmalarımıza destek vermeniz için bekliyoruz, derneğimizin telefonu 317 05 15.

 


Konu Yazarı :

Yorumlarınızı Yazın

Your email address will not be published.

Sonraki Yazılar

Bodrum Film Festivali’nin renkli açılışı..

Önceki Yazılar

Tiyatro, bir bilge oyuncu ve parlayan bir yıldız, Eser Ali.

En Son Yazılarımızdan Seçmeler

Bodrum’un Sarnıçları

Bodrum’un Sarnıçları Bu yazı Bodrumlife Dergisinin Sonbahar 2022 Sayısında yayınlanmıştır. Yazı: Mimar Sedef Nazan DEVELİ