Bodrum’un yanıbaşında bir vahaDereköy Köylüsüyle, entelektüeliyle, sanatçısıyla birarada Bodrum’dan 8 km uzakta köy yaşamı Doğanın her yıl biraz daha kaybolduğu ve çarpık yapılaşmaya teslim olduğu Bodrumda olduğu gibi kalmaya direnen ve başkaldıran yemyeşil bir köy var. O köy son dönemde entelektüel kesimin kendisini doğanın kucağına teslim ettiği doğa ile bütünleştiği
Devamını OkuYazı: Özgür Damar Ah şu Bodrum… Yaşadığım alanı kısıtlayan her türlü hoş görüsüzlüğün kabul gördüğü, rant hırsıyla başları dönmüş bir kalabalığın beton yığınlarıyla üstüne geldiği, eder etmez her şeyin pahalı olduğu, eğlencenin
Restorasyonunun bir kısmı tamamlanan Bodrum Kalesi 18 Mayıs’ta bu haliyle ziyarete açıldı. Görüldü ki eski alıştığımız Bodrum Kalesi’nden eser kalmamış… Ziyarete açılan kısımlarda görülecek gezilecek herhangi bir şey kalmadığı gibi eskinin dolu
Güney Afrikalı bir dünya gezgini, blogger, turizm yazarı olan Marion Kate ile Leman Kültür’de bir yandan kahve içerken bir yandan bana Bodrum’u anlatmasını dinledim. Bana göre, dışarıdan bakan tarafsız bir göz olarak
Yazı: Reyhan Bayındır Gönenç Geçtiğimiz pazar erkenden yollara düştük. Bodrum çıkışlı günlük gezimizin ilk durağı Bafa Gölü’ne varmadan, Bodrum-İzmir karayolu üzerinde bulunan Bafa köyüydü. Odun ateşinde çay, sacta otlu gözlemeler güzeldi
Bodrum’a gelip giderken, kıvrıla kıvrıla kıyısından geçtiğimiz, bir zamanlar deniz olan Bafa Gölü ve çevresi, ancak mercek altına aldığınızda görülebilecek doğal zenginlikleri ve tarihi bir dokuya sahip. Olağanüstü bir doğa içinde yüzlerce
Bodrum’da kışın geldiğini anlamak zordur. Karın, don ve buzun olmadığı Bodrum’a kış geldiğini anlamak için dağ çileğinin kırmızılaştığını görmek gerekir. Atalarımız öyle demişler. Bir de rivayet edilir ki ortalıkta sağa sola yalpalayan
İstanköy – Bodrum Arası Bir Kadın Dört Çocuk Hamdi Topçu’nun derlediği “Ömer Aras, Bodrumlu Çiftçi Diplomat” kitabından alınmıştır Ben nerede doğduğumu bilmiyorum. Ama annem, beni, haziranda bir mandalina ağacı altında doğurduğunu söylerdi.
“Gökova’ya giderken Oraklar’a uğradığımız gibi, dönüşte de Çökertme’ye uğrardık mutlaka. Bu kıyı köyünün çekiciliği Çakır Ayşe ile Paluko efsanelerinden de kaynaklanırdı. Onları tanıdığımda Çakır Ayşe, mavi gözlü, olağanüstü güzel, yaşlı bir kadındı.
Bir hafta içinde kısa aralıklarla gidip gezdiğim Kalimnos ve Bozcaada’yı Bodrum’la karşılaştırmadan yapamazdım. Her nedense zaten bunu hep yapıyorum, her gittiğim yerle Bodrum’u kıyaslıyorum. İşte bu yazımın konusu: Kalimnos ve Bozcaada’nın bir
Güzellik tanrıçası Afrodit kültü eski çağlarda Karya bölgesinde sadece Knidos’ta vardı.* Mart ayı sonlarında Datça ve civarını, özellikle eski Datça’yı gezerken burada hâlâ güzelliğe dair bir inanışın sürdüğünü düşündüm. Başlı başına bir